Tweet |
Kitle iletişim araçlarının artması ve çeşitlenmesi, teknoloji bağımlılığının artmasına neden oldu. Televizyonlardan bilgisayara, tabletten cep telefonuna kadar pek çok aracın kullanımıyla gelişen teknoloji bağımlığı ailelerin ve bireylerin yaşadığı sorunlardan biri haline geldi. Koronavirüs salgınıyla birlikte, okulların kapalı olması ve eğitimlerin internet ile televizyon üzerinden online yapılması, ilköğretim ve ortaöğretim çağlarındaki çocukların sosyalleşmelerinin önünde engel oluşturdu.
'TEKNOLOJİNİN HAYATIMIZI YÖNLENDİRMESİ SORUNDUR'
Psikiyatrist Savaş Öztürk, teknolojinin getirdiği tehlikelere dikkat çekerek, "Teknoloji doğru kullanıldığı zaman hayatımızı kolaylaştıran, bilgi almamız, yakınlarımızla canlı iletişime geçmemiz, film izlemek oyun oynamak, mesleki ve hobilerimle ilgili yenilikleri takip etmek için sağlıklı kullanabileceğimiz alanken, bizim teknolojiyi kontrol edemediğimizde teknoloji hayatımızı yönlendirmeye başladığında sorun olmaktadır" dedi.
'ERKEKLERDE KIZLARA GÖRE 2-3 KAT YÜKSEK'
Teknoloji bağımlılığının erken yaşlarda başladığını vurgulayan Öztürk, "Özellikle 12-18 yaşları riskin en yüksek olduğu dönemler olarak görülmektedir. Cinsiyetler arası farka bakıldığında ise internet bağımlılığının erkeklerde kızlara göre 2-3 kat fazla olduğu görülmektedir. Ayrıca erkekler ve kızlar arasında internette geçirilen zamanın içeriği açısında da bazı farklar vardır. Kızların daha çok okuyarak ya da chat programlarında sohbet ederek zaman geçirirken, erkeklerin spor ve şiddet oyunlarını tercih ettiği görülmektedir" diye konuştu.
'TEKNOLOJİ BAĞIMLILIĞI TEDAVİ EDİLMESİ GEREKEN HASTALIKTIR'
Günlük yaşam için gerekli olan internetn, uzaktan eğitimin yoğun olarak hayatımızda yer almasıyla birlikte, gerekli kontroller sağlanmadığında önemli sorunlara neden olduğunu belirten Savaş Öztürk, şunları kaydetti:
"İnternet bağımlılığı bireyi fiziksel ve ruhsal sağlık anlamında olumsuz etkiler ve akabinde de aile, okul, iş, sosyal hayatında sorunlara yol açar. Teknoloji bağımlılığında çoğunlukla ilgili davranışın bağımlılık oluşturucu uyarıcı ve pekiştirici özelliklerinin olduğu söylenebilir. Bireylerin, internet üzerinde kontrolünü kaybetmesiyle başlayan, zamanla kişide psikolojik rahatsızlıklara neden olan ve uzman ile tedavi edilmesi gereken hastalıktır. İnternet bilinçli kullanıldığı zaman insan hayatını kolaylaştırma amacına hizmet etmektedir."
TEKNOLOJİ BAĞIMLILIĞININ BİRİNCİ SORUMLULARI
Anne-babaların ellerinden cep telefonlarını ve tabletleri düşürmediğini, bu durumdayken çocuklara 'interneti çok kullanma' gibi verdikleri öğütlerin anlamsız olduğunu belirten Öztürk, "Teknoloji hayatımıza artık tamamen girmiştir. Çocuklarımıza teknolojiyi doğru kullanmayı öğretmeliyiz. Çocuklarımız bizi örnek alacakları için davranışlarımıza dikkat etmemiz lazım. Elimizde telefon varken çocuğa 'hadi dersini çalış, internetten çık' dememiz hiç anlamlı olmuyor. Yani beden dilimizle çocuğumuza internetin iyi olduğunu anlatırken, ağzımızla da internette fazla vakit geçirmemesi gerektiğini söylüyoruz. Ama çocuklar sözleri değil, gördüklerini örnek almaktadır. Burada en büyük örnek ebeveynlerdir. Ebeveynin elinde telefon, internet ve sosyal medyada sürekli vakit geçiriyorsa, çocuğa dese bile, çocuk genelde anne ve babaların sözden çok davranışlarını örnek alır. O yüzden çocuklarımıza iyi örnek olmalıyız. Teknoloji bağımlılığın birinci sorumluları anne babaların elindeki telefonlardır" dedi.
İNTERNET BAĞIMLILIĞI NASIL ANLAŞILIR?
Salgın nedeniyle çocukların, internet ve televizyon karşısında daha çok vakit geçirdiklerini anlatan Savaş Öztürk, internet bağımlılığını şu sözlerle ifade etti:
"Teknoloji bizi kontrol altında tutuyor. Çocuklarımız internetin başında olağan zamandan daha fazla vakit geçiriyorsa, söz verdikleri halde sözünde duramıyorsa, bugün veya yarın için interneti azaltacağını söyleyip azaltmıyorsa hatta daha da arttırıyorsa ve internete giremediği zamanda çocuklarımızda bir boşluk, sıkıntı ve öfke nöbeti oluyorsa mutlaka dikkatli olmalıyız. İnternette vakit geçirdiği için diğer faaliyetlerine vakit ayıramıyorsa çok önemlidir."
'İNTERNET KULLANIMINDA SÜRENİN YANI SIRA İÇERİKTE ÖNEMLİ'
Psikiyatrist Savaş Öztürk, çocukların internet kullanımında sürenin yanı sıra içeriğinin de önemli olduğunun öğretilmesi gerektiğini söyledi. Anne-babaların mutlaka çocuklarla kaliteli vakit geçirmesi gerektiğine dikkat çeken Savaş Öztürk, sosyalleşme ihtiyacı için yapılması gerekenlerle ilgili şunları belirtti:
"Anne ve baba olarak gün boyu çalışıyoruz. Yoruluyoruz, hepimiz aynı durumdayız. Fakat akşam eve gelince kısa bir dinlenmeden sonra çocuklarımıza mutlaka vakit ayıralım. Yorgun olsak da çocukların iletişim dili oyundur. Çocuklarımızla oyun oynamamız çok önemli. Oyunlarla onlara bir şeyler öğretmemiz gerekiyor. Teknolojisiz saatler yapmamız gerekiyor. Tamamen tablet, telefon ve interneti kapatmamız gerekiyor. Bir arada ailece etkinlik yapıp, oyunlar oynayabiliriz, sohbetler edebiliriz, çocuklar kendilerini ifade edebilir, günü nasıl geçtiğini anlatabilir. Birlikte bir paylaşım içinde olduğumuz sürece bu bizi korur. İnsanın sosyalleşmeye ihtiyacı var ve bunu internet üzerinden sağladığı zaman normal sosyalleşmeye geçemiyoruz ve geçmek istemiyoruz."