Tweet |
Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca, 2 Nisan Otizm Farkındalık Gününde Sağlık Bakanlığı tarafından düzenlenen “Sağlıkta Zihinsel Özel Gereksinimler ve Otizm Sempozyumu”na video konferans yöntemiyle katılarak açılış konuşmasını gerçekleştirdi.
Sağlık Bakanı Koca, salgın şartlarında, normal şartlarda fazlaca zaman ayrılan konulara gerekli emeğin verilmesinde zorluk yaşandığını belirterek, “Yoğun çözüm talepleriyle karşılaştığımız oluyor. İş yükümüz bazı görevlerimizi ertelemeye bizi maalesef mecbur kılıyor. Tüm bunlara rağmen, bazı konular var ki, ertelenmeleri mümkün değildir. Yarın verilecek hizmet, şimdi verilecek hizmetin yerini tutmayacaktır. Sağlık politikamız, mevcut şatlarda bile bunu insani bulmamaktadır. Görevimizi mağduriyetleri önleyerek yürütmeliyiz. Söz konusu hastalıklar doğal seyirleri itibarı ile ihmale, ertelemeye tahammül göstermez. Müdahalenin geciktiği her gün, telafisi zor gerilemeler görülmesi, hastaların ve ailelerin ıstıraplarının artması ihtimali vardır” dedi.
Çocukların ve ailelerin yaşadığı çeşitli sorunların farkında olunduğunu aktaran Bakan Koca, “Ailelerin, çözüm konusunda somut adımlar atılması yönünde güçlü beklentileri olduğunu biliyoruz. Geçtiğimiz yıl Otizm, Zihinsel Özel Gereksinimler ve Nadir Hastalıklar Dairemizi kurarak bu alandaki sorunların çözümü konusundaki kararlılığımızı gösterdik. Bugün memnuniyetle ifade etmek isterim ki yaşadığımız olağanüstü pandemi sürecine ve dairemizin kurulması üzerinden bir yıl gibi son derece kısa bir zaman geçmiş olmasına rağmen ekibimiz tarafından birçok proje ve uygulama hayata geçirilmiş durumdadır. Bu alanda çalışacak ekibi kurduktan hemen sonra sorunları tespit ettik. Aileler ve Sivil Toplum Kuruluşları ile görüşmeleri gerçekleştirdik. Meclis Araştırma Komisyonu Raporu madde madde yeniden incelendi. Akademisyenler başta olmak üzere konunun taraflarıyla değerlendirmeler yaptık. Belirlenen sorun alanlarında 83 Akademisyenin katkı verdiği 9 ayrı Bilimsel Danışma Kurulu oluşturuldu. “Erişkinlikte verilecek hizmetler”, “Davranışsal müdahaleler ve aile eğitimleri” gibi alanlarda uluslararası düzeyde uzmanlarla bağlantı kurularak ortak projeler başlatıldı” şeklinde konuştu.
Yapılan çalışmaların ilk meyvesini verdiğini kaydeden Bakan Koca, “Örneğin, dünya ülkelerine de model teşkil eden ‘Özel Çocuklar Destek Sistemi’ ile ‘Tele-Sağlık’ uygulamamızın aktif olduğu 8 aylık süreçte bin’e yakın aileye multidisipliner destek sağlandı. Ailelerden gelen değerlendirmeler, bu hizmetten memnuniyetin yüzde 90’lara ulaştığını gösteriyor. Uygulamanın kalıcı hale gelmesi için gerekli çabayı göstereceğiz” diye konuştu.
2 Nisan, Dünya Otizm Farkındalık Günü’nün toplumsal destek açısından önemli olduğunun altını çizen Bakan Koca, Otizm ve diğer zihinsel özel gereksinimli durumlarda iki kritik hususun erken tanı ve erken müdahale olduğunu söyledi.2015 yılında Erzurum’da pilot uygulamalarına başlanan tarama çalışmalarının ise ülke geneline yaygınlaştırıldığını anlattı.
Sağlık Bakanı Koca, “Geçen süre zarfında 54 bin 658 aile hekimi ve aile sağlığı çalışanı video temelli otizm farkındalık eğitim aldı. 1 milyon 863 bin 096 çocuğun otizm açısından tarandı. 53 bin 314 çocukta ise risk saptanarak randevu sistemine dâhil edilmeden “çocuk ergen ruh sağlığı” uzmanlarına yönlendirildi” dedi.
Ayrıca 10 bin 87 çocuğun gelişimsel sorunlarının erken dönemde tespit edildiğini belirten Bakan Koca, “Bu çocuklarımız dünyada benzer sorunlar yaşayan akranlarından çok daha erken yaşta destek birimlerine yönlendirildi. Bu sistemin oluşması ve sürdürülmesinde emeği geçen akademisyenler, aile hekimlerimiz, aile sağlığı çalışanlarımız ve çocuk ergen ruh sağlığı uzmanlarımıza bu vesileyle tekrar teşekkür etmek istiyorum” şeklinde konuştu.
Çocuk gelişim uzmanı, psikolog, dil ve konuşma terapisti, ergoterapist, sosyal çalışma uzmanı, eğitim danışmanı, spor danışmanı ve hemşire gibi tüm hizmet sağlayıcılarının tek çatı altında toplanmasının planlandığını söyleyen Bakan Koca şunları kaydetti:
“İki yıldır pilot uygulama yaptığımız Trabzon’dan sonra, İstanbul ve Ankara’da da farklı yaklaşımların uygulanmasına olanak sağlayacak yeni merkezlerin açılış hazırlığındayız. İzmir’deki merkezimiz için de hazırlıkları son aşamaya getirdik. Kademeli olarak hizmete sokacağımız bu birimlerimizden elde edeceğimiz verilerden yola çıkarak diğer illerimizde ilin yapısı ve ihtiyacına en uygun merkezi kurmayı ve bu hizmetimizi tüm ülkeye yaymayı hedefliyoruz. Bir yıl kadar önce hedef olarak belirlediğimiz ‘bireysel hizmet danışmanlığı’ modeli konusunda da çalışmalarımız ciddi mesafe kat etti. Anlattıklarımdan eminim ki, şu sonuca varmış durumdasınız: Hastalarımıza kılavuzluk edecek son derece özel danışmanlık sistemi olarak tanımlanması gereken, hastalarımız ve ailelerinin aldığı hizmetinin kalitesini üst düzeye taşıyacak olan bu uygulamanın alt yapısı hazırdır. Bu altyapının bir parçası insani altyapı, eğitimli ve duyarlı insan gücüdür. Diğer parçası ise sistemin fiziki ve teknik kısmıdır”